emrah yardım Karakartallar Yüksek Uçar
Mesaj Sayısı : 837 Yaş : 36 Nerden : istanbul İş/Hobiler : öğrenci Lakap : lakabı olmayan insan Kayıt tarihi : 03/03/08
| Konu: ÇİNLİLER, ATATÜRKÜ NASIL TANIYOR?) Paz Nis. 06 2008, 16:03 | |
| (ÇİNLİLER, ATATÜRK’Ü NASIL TANIYOR?)
M.Kemal ATATÜRK’ün adını taşıyan Gazi Üniversitesinde ders veren Prof.Atilla Yayla, AKP İzmir örgütünce düzenlenen bir toplantıda ATATÜRK’ün bir gerici olduğunu, ATATÜRK döneminin gericiliğe karşılık geldiğini belirtti ve ATATÜRK’ten “bu adam” diye söz etti. Kendilerine “İkinci Cumhuriyetçi, liberal, küreselleşmeci, çağdaş” diyen bazı aydın, entelektüeller hemen A.Yayla’nın arkasında yer aldı. “İfade özgürlüğü var, A.Yayla, akademisyen, fikirlerini her ortamda dile getirebilir” cümleleri her ortamda saçılmaya başlandı.
A.Yayla’lar ve A.Yayla’nın destekçileri; sanki ABD’de G.Washington’a, Fransa’da De Gaulle’e hakaret etmenin nasıl bir yaptırımının olduğunu bilmiyor gibi davranıyorlar.
Dünyanın en saygın tarihçi ve toplum bilim adamları ile siyasetçileri tarafından 20’nci yüzyılın en büyük dâhisi olarak kabul edilen ATATÜRK’e kendi ülkesinin profesörü tarafından hakaret edilirken, dünyanın diğer ucunda bulunan ve geleceğin süper gücü olacağı tahmin edilen Çin’de okutulan ders kitaplarında ATATÜRK’ten “emperyalist ülkeler tarafından istila edilen ülkesini kurtuluş savaşı yaparak, istilacılardan kurtardığı, millî, bağımsız ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğu, yüzlerce yıl süren derebeylik sistemini bitirdiği” şeklinde bahsedilmektedir.
Çin’de okutulan lise ikinci sınıf tarih kitabında ATATÜRK şu sözlerle yer almaktadır. “Birinci Dünya Savaşı ile yenilen ülkeler arasında bulunan Türkiye, savaştan sonra emperyalist ülkelerin istila ettiği hedef bir ülke oldu. Ülkelerini kurtarmak için, Türk Halkı, önderi ve yurtsever komutanı olan Kemal ATATÜRK ile ülkelerinin bağımsızlığını kazanmak için çalışıyorlardı. M.Kemal liderliğindeki yurtsever grup, padişahtan ayrılarak, Nisan 1920’de milli bir hükümet kurdu. O yıl Ağustos’ta padişah, ittifak devletleriyle Sevr Anlaşması’nı imzaladı ve böylece Türkiye, İngiltere, Fransa ve İtalya’nın yarı sömürgesi oldu. Uzun süren bir savaştan sonra, M.Kemal hükümeti 1922 yılında İngiltere’den destek alan padişahın ordusunu ve işgalci Yunanlıları yendi ve 1923 yılında ittifak devletleri ile Lozan Anlaşması’nı imzaladı. Lozan Anlaşması’nda Türkiye’nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü kabul edildi. Yabancı ülkelerin Türkiye üzerindeki egemenlikleri ve ekonomi üzerindeki özel denetim hakları ortadan kaldırıldı. Ayrıca, boğaz bölgesinin tarafsızlaştırılması kabul edildi. Milli bağımsızlığı kazandıktan sonra, Türkiye Cumhuriyeti kuruldu ve M.Kemal Birinci Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Daha sonra M.Kemal bazı demokratik reformlar uyguladı. Siyasi olarak padişahlık sistemine son verdi. Din ve devlet işlerini birbirinden ayırdı. Ekonomik alanda önlemler aldı. Kültür ve eğitim alanında laik eğitimi geliştirdi ve harf devrimi yaptı. Arap alfabesinin yerine Latin alfabesini getirdi. Sosyal olarak tüm eski kötü alışkanlıkları ortadan kaldırdı. Bu türlü yenilikler ülkenin bağımsızlığını kuvvetlendirdi ve halkı tekrar diriltecek yola girmesini sağladı. M.Kemal devrimi başarılı bir devrimdir. M.Kemal devrimi Osmanlı İmparatorluğu’nun yüzlerce yıl süren derebeylik sistemini bitirdi ve Türkiye tarihinde yeni bir sayfa açtı.”
Görüyorsunuz, Türkiye’de ATATÜRK bir takım akademisyenlerce “gerici” olarak nitelendirilirken elin Çinlisi ATATÜRK’ü böyle görüyor. Demek ki bundan sonra, Çin’de yalnızca bilimi değil, gerçekleri de arayacağız | |
|