Bu alıntı önce CHP sonra DP milletvekili olan, eski Cumhurbaşkanlarından ve 27 Mayıs Askeri Harekatı ile görevden uzaklaştırılan ve yargılanan Celal Bayar’ın “Ben de Yazdım, Milli Mücadeleye Gidiş 1” (2. baskı, İstanbul, 1967) adlı kitabından alıntı yapılmıştır. Kitapta “Alevi Vatandaşlar” başlığı altında yer almaktadır. ) Alevilik Bektaşilik Araştırmaları Sitesi Editörleri
Cepheyi teftiş ediyor, gönüllü erlerin durumunu gözden geçiriyordum. Milli alay karargahında ve taburlarda gönüllü erler arasında “Alevi” vatandaşlarımızdan istenilen sayıda gönüllü bulunmayışı dikkatimi çekti. Halbuki çevremizde Alevi köyleri vardı. Bunlar hiç bir surette diğer ırklarla karışmamış saf Türklerdi. Temiz kanlarının icabı bunların Türk egemenliği ve özgürlüğünü korumak için geride kalmalarına bir sebep yoktu. Köylerine kadar girip kendilerini ziyarete karar verdim. Baskı fikrini vermemek için yanıma kuvvet almadım. Beni sevinç içinde karşıladılar, misafir ettiler. Evleri dikkati çekecek kadar temizdi. Beyaz “hasse”den minder örtüleri ve perdelerinde en ufak bir leke görünmüyordu. Gece kaldığım evlerinde köylülerin ileri gelen söz sahibi ihtiyarları, ağaları hazır bulundu. Siyasi durumu anlattım, kurtuluş çaresinin silaha sarılmak olduğunu söyledim. Buna rağmen cephede kendilerinden beklediğim sayıda gönüllü er göremediğimi anlattım, sebebini sordum. Kısaca şu cevabı verdiler:
“-- Bizden istediler de vermedik mi?”
Bu cevabın altında asırlık bir kompleksin, yerinde olmayan bir düşüncenin yattığı görülüyordu. Yani; “bizi adam yerine koymadılar ki” demek istiyorlardı. Mahiyeti bilinen manasız bir Sünni-Alevi çekişmesi karşısında idim. Gereken teminatı verdim. Kendilerine karşı bir dikkat ve saygı işareti olmak üzere karargahımda; gelecek gönüllülere yer ayıracağımı vaat ettim.
Aradaki anlaşmanın delili olarak ertesi günü bir miktar süvarinin, silahları ve atları ile alay karargahına gönderileceğini, “milli mükellefiyet” namına hiç bir hususta diğer vatandaşlarından geri kalmıyacaklarını söylediler ve sözlerini yerine getirdiler. (1)
Dipnot:
(1)Bunlar sıkı ve devamlı çalışmışlardır. İleride Anadolu isyanlarını bastırmak için Ankara’dan geçerlerken beni ziyaret ederek dostluklarının hatırasını teyit etmişlerdir.