KABUĞUNU ÇATLATARAK YEŞERSİN İÇİMİZDEKİ UMUT
Arkamızda bir yığın belirsizlik bırakarak ilerliyoruz zamanın
içine doğru. Sorunlarımızı,aykırılıklarımızı,ayrılıklarımızı ve
beklentilerimizi hep öteleyerek geldik bu güne.Oysa zamanın bu
gülümseyen yolculuğunda yüreklerimizde yeşeren ama
dillendiremediğimiz,belki de işimize gelmediği gerçeklere dönelim
dedik.Ve istedik ki,boşa geçen bunca zamanın kabuğunu çatlatarak
yeşersin içimizdeki umut.
Maalesef bir kuşatmayla karşı karşıyayız.Sağımızdan,solumuzdan
yontularak birilerine benzetilmeye çalışılıyoruz.Kısaca ustalar
bizlere yeni şekil verme telaşındadırlar.Ve kirli eller aramızda
ellerini tutacak birilerini arıyorlar. Bütün merkezler iş başında ve
amaçları Kuran ve Ehli Beyte ulaşmamızı engellemek. Deyim yerindeyse,
Alevilik resmen kapışılıyor.
Sünnileştirme,Hıristiyanlaştırma,dinsizleştirme maalesef taraftar
buluyor biz Alevi toplumunda. Dünya dönüyor,zaman ilerliyor,çağ
değişiyor.Ancak sorunlarımız tekrar dönerek yüzümüze bir tokat gibi
iniyor. Bir girdabın içerisindeyiz, elimizi uzatsak imamlarımız tutup
çekecekler girdabın içerisinden. Ama sırtımıza binenler
,rantiyeciler,sahte Aleviler,inançsızlar, dost görünenler ayağımızdan
tutup bizi en derinlere çekerek engelliyorlar. Sanki bütün eller bizim
yakamızda ve biz çekiştiriliyoruz.Ve bütün bunlar yüzyıllardır
sırtımızda taşıdığımız hayallerimizin gerçeğidir.
Evet birer birer ömrümüz yaprak döktü.Kaç kez güneş doğdu,kaç
kez battı. Zaman bize ne verdi ve bizden neler çaldı. Kaç sultanlar
geldi ,kaç başbakanlar, hükümetler geçti, çığlığımızı duyan oldu mu ?
Tanıyan var mı Allah aşkına! yüreğinde Kuran, Muhammed ve Ali sevgisi
taşıyan yürekleri. Biz Aleviler,çözülüyoruz,çözüyorlar,
değişiyoruz,değiştiriliyoruz. "Kendin olma da ,ne olursan ol"
mantığının dayatıldığı süreci yaşıyoruz. Bu süreçte kimimiz yüzümüzü
İmamlarımıza dönerek yolculuğumuza devam edeceğiz. Kimi yumurtadan
yeni çıkan deniz kaplumbağa yavrusu gibi yanıltıcı ışıklara kanarak
yolunu kaybedecek, kimisi de tarih sayfalarında kapkara bir leke
olarak yerini alacak.
Aslında o kadar tarif ve tahrip edilmiş ki,içine o kadar
çelişkili ve İslam'a aykırı düşünce ve fitneler konmuş "alın Alevilik
budur " deyip yutturulmaya çalışılmıştır.Bunu yutmuşuz da.Ancak
gelinen noktada Ehli Beyt ve imamlarımıza ulaşmamız artık zor olmasa
gerek. Çünkü teknoloji bütün engelleri ve olumsuzlukları ortadan
kaldırırcasına gelişiyor. Dünya bir anlamda küçülüyor.Bizlere düşen
görev ise kaynaklarımıza ulaşmak ve bu kaynakları okuyarak
imamlarımıza olan sevgimizi yüreğimizden çoğaltarak geleceğe
taşımaktır diyorum.
Bu anlamda zaman geçirmeden ve kendimizle yüzleşerek doğru
adımlar atmalıyız. Öyle ki, atacağımız her adım bizi menzile
yaklaştırsın. Etrafımız ateş çemberiyle çevrili.Filistin'de,Irakta
bombalar kafa tutarcasına bedenleri parçalıyor.
Korkmuşluğumuzu,korkutulmuşluğumuzu,hırçınlığımızı bir kenara
bırakarak bir şeyler sunalım kısacık ömrümüzle zaman dilimine. Ki
umutlarımız sığmasın bugüne…
Konu: KABUĞUNU ÇATLATARAK YEŞERSİN İÇİMİZDEKİ UMUT 
