Kekliktepe Köyü Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kekliktepe Köyü Forum


 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Alevi Katliami

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
emrah yardım
Karakartallar Yüksek Uçar
Karakartallar Yüksek Uçar
emrah yardım


Erkek
Mesaj Sayısı : 837
Yaş : 36
Nerden : istanbul
İş/Hobiler : öğrenci
Lakap : lakabı olmayan insan
Kayıt tarihi : 03/03/08

Alevi Katliami Empty
MesajKonu: Alevi Katliami   Alevi Katliami EmptyCuma Nis. 11 2008, 20:38

Alevilerek yönelik katliam yalnız Anadolu'da değil, Ön Asya'da ve Orta Asya’da da olanca şiddetiyle ortaya kondu. Fakat Aleviler, düşüncelerini gizlenerek de olsa sürdürdüler. Genelde Batıni denen, ayrıca, o dönemlerde Rafızi, Karmati, Bebeki gibi değişik gruplar oluşturan Aleviler, şiddetli bir baskı altında yaşadılar. Alevlierin karşılaştıkları kıyımları, Sünni Selçuklu veziri Nizamülmülk ayrıntısıyla ve zevk duyarak anlatır. Vezirin, Siyasetname adlı kitabındaki bilgilere göre, Selçuklulardan önce kurulan Gazneliler devletinin en büyük sultanı olan Mahmut, Kirman Valisi'ne yazdığı mektuplarda şunları anlatıyor:

“Benim maksadım Irak'a gelip vilayeti almak değildi. Hindistan'da her gün ortaya çıkan orijinal olaylar mevcut olduğundan, onlarla meşgul oluyordum. Irak'ta yaşayan Müslümanların çoğu bana mektup göndererek, Deylemlilerin halka açıktan açığa pek çok zulüm yaptıklarını yazdılar. Şehirlerde ve nahiyelerde Rafızilik mezhebini, yani Aleviliği açıkça övüyor, yaratıcının var olmadığı hakkında açıkça sohbet ediliyor. Namaz, oruç, zekat ve haccı, tamamen inkar etmektedirler. Hz. Ayşe hakkında çok kötü sözler söylüyorlar. Mukata sahipleri bunları böyle şeylerden men edemedikleri gibi zulümlerinin önünü de alamıyorlar.

Ben de haberin doğruluğu anlaşılınca, bu mühim işi Hindistan'a gazaya tercih ettim. Irak'a yönelerek, hepsi Hanefi mezhebinden, temiz inançlı, dinlerine sadık Türk askerlerini Deylemliler, Rafıziler ve Batıniler üzerine gönderdim. Neticede köklerini yer yüzünden kazıdılar. Bir kısmını kılıçtan geçirdiler, kimisini hapsettiler, kimisini zincire vurup esir ettiler. Bir kısmı da dünyanın şurasında, burasında avare oldular. Horasan ulemasının hepsini, bunları Hanefi veya Şafii yapmaları için görevlendirdim. Bu her iki akım da Rafızi, Harici ve Batınilerin düşmanı ve Türklerin tabiatına uygundurlar.”

Yerel yöneticiler de sultanlarının doğrultusunda davranıp Batınileri (Alevileri) şiddetle izliyor ve öldürtüyorlardı. Batınilere yakınlık gösteren Horasan Emiri Nazım bin Ahmedi'yi tahttan indirerek yerine geçen oğlu Nuh şunları söylüyor:

“Babam, doğru yoldan saptığı için cezasını bulacak. Aranızdaki birlik, babamın ilk tahta çıktığı gün gibi olmalı. Gaza da, kafir de burada. Kalkın, Maveraünnehir çok karıştı, gaza edelim. Karmati mezhebinde olanların hepsini öldürerek, gazi olalım. Yüzümüzü ak ederek, Karmatilerin mal ve mülklerinin cümlesi sizindir, gidip alalım. Mecliste olan bütün mallar babamın malı olduğu için hepsini size verdim. Hazinede kalanları da yarın size vereceğim.”

Bu sözlerden sonra hemen gidip Muhammet Nahsebi'yi ele geçirip getirdiler ve başını kopardılar. Hasan Melik, Ebu Mansur Cegani, Esab gibi Batıni olan diğer birkaç emiri de katlettiler. Aynı anda şehre dağılarak onlardan kimi buldularsa öldürdüler. Daha o gün ordu ile Ceyhun'dan geçip Mevrud'a giderek ilk iş Sudabe'nin oğlunu tutup idam etti, ondan sonra Batınilerden kimi bulursa öldürmek üzere bir emir gönderdi.

Sonra yedi gün yedi gece Buhara ve nahiyelerinde Batıni mezhebinden kimi buldularsa öldürüp mallarını yağma ettiler. Bu sefer Horasan ve Maveraünnehir'de onlardan tek kişi bırakmadılar. Bu mezhep Horasan ve Irak'ta kendini pek gizleyemedi.”

Şafii mezhebinden olan Nizamülmülk'ün zevkle dile getirdiği bu katliam; aslında, Türkler arasında meydana gelen iktidar mücadelesinin bir yansımasından başka şey değildir. İktidarda olanlar, kendilerini haklı ve dindar, karşıtlarını ise haksız ve dinsiz göstermek için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Onuncu Yüzyıl'da Irak'ta yapılan Karmati katliamını şu alıntı açıklıyor:

“Bir taraftan Ebu'l Hasan, diğer taraftan Veşmgir şehre girip ne kadar Karmati buldularsa öldürdüler. Böylece Horasan ve Irak'ta tek Karmati ve Batıni kalmadı. Mezhebin kökünü öyle bir kazıdılar ki, kimse çıkıp onlardan tek kişi gösteremez.”

Bütün bu kırıma, zulme rağmen Alevi düşüncesi yok edilemedi. Alevi felsefesinin insan yaradılışına uygun olması, her çağda bu düşünceyi savunacak insanların orataya çıkmasını sağlıyordu.

Ortadoğu'nun ve İslam dünyasının tarihi olan bu mücadeleler bugün bile tam aydınlatılmış değil... Gerek Karmatiler, gerek Babekiler ve gerekse diğer Batini toplulukların tarihi, onlara düşman olan yazarların eserlerine dayanılarak anlatılıyor. Bunun en belirgin örneği, Hasan Sabbah olayında yaşanıyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kekliktepe.tr.cx
 
Alevi Katliami
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kekliktepe Köyü Forum :: ALEVİLİK :: ALEVİLİK TARİHİ-
Buraya geçin: